FAİZ ORANLARI DÜŞERKEN HİSSELER

 

Faiz ve Hisse

Faiz Oranları Düşerken Hisse Senetleri: Potansiyel Kazançlar ve Riskler

Düşen faiz oranları, hisse senetlerinin reel olarak iyi bir alternatif olarak değerlendirilmesini sağlamaktadır. Önceki yazılarımda da belirttiğim gibi, ana ekonomilerdeki sorunlar merkez bankalarının parasal gevşeme politikalarıyla aşılmaya çalışılmaktadır ve bu durum yüksek riskli ancak düşük getirili bir dönemi beraberinde getirmektedir. Bu bağlamda, kısa vadeli haber akışına rağmen hisse senetlerine daha fazla yatırım yapmanın gerekliliği üzerinde vurgu yapmıştım. Yazılarım yayınlandıktan sonra hisse senedi piyasası gerçekten de iç ve dış yatırımcılardan gelen talep ile yeni yüksek seviyelere ulaşırken faiz oranları da en düşük seviyelere gerilemiştir. Türk Hazinesi için negatif reel faizlerin konuşulmaya başlaması da dikkat çekicidir. Bu durumda, hisse senetlerinin cazip hale gelmesine rağmen ortaya çıkan bir balon riski olduğunu söyleyebiliriz. Ancak bu durumun ne kadar süreceği belirsizdir. Ekonomik aktivitenin yavaşladığı bir dönemde bile borsaların yeni zirvelere ulaştığı gözlemlenmektedir. Benzer bir durum dünya genelinde de yaşanmaktadır. Merkez bankalarının yatırımcıları riskli varlıklara yönlendirmesi ve yatırımcıların reel varlıklara yönelme isteği, hisse senedi piyasalarının ilgi görmeye devam etmesini sağlamaktadır. Aynı şekilde kaliteli ve kalitesiz şirket tahvilleri ile gelişmekte olan ülke tahvillerine de kaldıraçlı pozisyonlar alınmaktadır. Bu durum normal bir durum değildir ve bir balonun oluşma ihtimali bulunmaktadır. Ancak, bu ortamın ne kadar süreceği belirsizdir. Uzmanlara göre, mevcut durumun uzun yıllar devam edebileceği ve tasarrufların reel olarak azalma riskiyle karşı karşıya kalınabileceği belirtilmektedir. Bu bağlamda, hisse senedi piyasasında yılbaşından bu yana %50'nin üzerinde prim yapılması, bazıları tarafından aşırı şişme olarak yorumlanırken, önümüzdeki dönemde farklı bir bakış açısına sahip olmanın kendine güvenle yanlış olmadığını söyleyebilirim. İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'ndaki (İMKB) halka açık şirketlerin toplam piyasa değeri 525 milyar TL'dir. Halka açık kısmın değeri ise 125 milyar TL civarındadır. Yani toplam piyasa değerinin yüzde 25'i serbest piyasada işlem görmektedir. Bu oran son derece düşüktür ve küçük yatırımcıları büyük kazançlar elde etmek için fırsat yaratmaktadır. Sonuç olarak, düşen faiz oranları hisse senetlerini reel olarak iyi bir alternatif haline getirmektedir. Ancak, bu durumun ne kadar süreceği ve potansiyel risklerin neler olduğu belirsizdir. Yatırımcıların dikkatli olması, piyasayı iyi takip etmeleri ve riskleri doğru yönetmeleri önemlidir. Hisse senetleri, yatırımcılar için çeşitli potansiyel kazançlar sunan finansal araçlardır. Ancak, faiz oranlarındaki düşüş, hisse senetlerinin getirileri üzerinde etkili olabilir. Düşen faiz oranları genellikle hisse senetlerinin cazibesini azaltırken, tahvil veya diğer sabit getirili araçlara olan ilgiyi artırabilir. Bu durumda yatırımcılar, potansiyel kazançların yanı sıra risklerin de farkında olmalıdır. Hisse senetlerindeki değer kaybı riski her zaman mevcuttur ve piyasaların dalgalanma gösterme ihtimali vardır. Dolayısıyla, yatırımcılar, hisse senetlerine yatırım yapmadan önce dikkatli bir şekilde araştırma yapmalı ve riskleri yönetmek için çeşitlendirme stratejileri kullanmalıdır.